Soru Almanca Begleiten Fiili Kullanımı

Elbette, "begleiten" fiili Almanca'da "eşlik etmek" anlamına gelir ve bir kişinin veya şeyin yanında gitmek, onu takip etmek veya bir etkinliği birlikte yapmak anlamına gelir. Aşağıda, "begleiten" fiilinin kullanımına örnek cümleler verilmiştir:

1. Ich begleite meine Freundin zum Bahnhof.
( Arkadaşımı tren istasyonuna kadar eşlik ederim.)

2. Mutter begleitet ihren Sohn zur Schule.
(Anne oğlunu okula kadar takip eder.)

3. Der Hund begleitet seinen Herrchen beim Spaziergang.
(Köpek, sahibiyle yürüyüşünde ona eşlik eder.)

4. Ich werde dich zum Konzert begleiten.
( Konser için seni takip edeceğim.)

5. Wir begleiten unsere Freunde auf ihrer Hochzeit.
(Arkadaşlarımızın düğününde onlara eşlik ediyoruz.)

6. Die Polizei begleitete den Dieb zum Gerichtsgebäude.
(Polisin hırsızı mahkeme binasına kadar takip etti.)

7. Ich will meinen Sohn bei diesem wichtigen Schritt begleiten.
(Bu önemli adımda oğluma eşlik etmek istiyorum.)

8. Der Reiseleiter begleitete die Touristen während der ganzen Reise.
(Rehber turistleri tüm seyahat boyunca takip etti.)

9. Sie begleitete ihren Mann zum Flughafen, bevor er in seinen Urlaub aufbrach.
(O, tatili için ayrılmadan önce kocasına havaalanına kadar eşlik etti.)

10. Ich begleite dich gerne, wenn du dich verlaufen hast.
(Kaybolduğunda seni takip etmekten memnuniyet duyarım.)

11. Die Lehrerin begleitete die Klasse bei ihrem Ausflug.
(Öğretmen sınıfı gezilerinde takip etti.)

12. Der Personal Trainer begleitet seine Schüler während des Trainings.
(Bireysel antrenör öğrencilerinin eğitimi sırasında onlara eşlik ediyor.)

13. Er begleitet die ältere Dame beim Überqueren der Straße.
(Yaya geçidini geçerken yaşlı kadına eşlik ediyor.)

14. Der Assistenzhund begleitet seinen Besitzer zum Einkaufen.
(Yardımcı köpek alışveriş yaparken sahibine eşlik ediyor.)

15. Der Fahrlehrer begleitete den Schüler während seiner Fahrprüfung.
(Sürüş testi sırasında öğrencisini takip eden sürüş öğretmeni.)

16. Er begleitete seine Mutter zum Arzt, um sie zu unterstützen.
(Onu desteklemek için annesine doktora kadar eşlik etti.)

17. Die Trauzeugin begleitete die Braut zum Altar.
(Nikah töreninde şahit gelinleri baş altara kadar eşlik etti.)

18. Der Rechtsanwalt begleitet seinen Mandanten zum Gerichtsprozess.
(Hukuk avukatı müvekkilini duruşmaya kadar takip eder.)

19. Die Eltern begleiteten ihre Tochter bei ihrem ersten Tag in der Schule.
(İlk okul gününde kızlarını takip eden ebeveynler.)

20. Er begleitete seine engsten Freunde bei ihrem Umzug in eine andere Stadt.
(Yakın arkadaşlarının taşınmasında onlara eşlik etti.)